Kayıt Son

Yaşananlardan sonra burayı kendi haline bırakıyorum..
Sen sevgili okuyucu yeni yazılarıma Derin Nefeslerin Saklambacı ' ndan ulaşabilirsin..

Sevgilerimle.

insan büyüdükçe, hayalleri küçülüyor mu gerçekten?
daha çok şey yaşadıkça, yazacaklarımın azalacağını hiç tahmin etmemiştim. karanlığıma geri döneceğimi ise hiç mi hiç düşünmemiştim. işte yine buradayım. yine aynı kovalamacanın ortasında..
insan büyüdükçe, kalbi küçülüyor mu gerçekten?

Ezber-le

ısrarcı bulutlar gibiyim başında
nöbet tutuyorum dudaklarında
rüzgarını duymalıyım mutlaka

bazen, hangimizinki karıştırıyorum
ve hiç utanmadan ezberliyorum
durmuyorum, yılmıyorum

yeniden ve yeniden
sabırsız çocuklar gibiyim aslında

ezberimden hiç şaşmıyorum
seni seviyorum.

sende saklanmaya
ne bahaneler biriktiriyorum
beceriyorum da

ezberimi hiç unutmuyorum
seni seviyorum.

An

"bir anda" oluyor herşey.
kısacık hayatıma dönüp baktığımda, benim için önemli birçok olayın kendi zamanlarında , aslında hep "bir anda" oluverdiklerine şahit oluyorum.

ve "bir anda" dediğim ne kadar çok anım olduğunu fark ediyorum.
mesela,

onu, gözlerime baktığı o kısacık anda seviyorum. aramızdaki okunmuş sayfalara aldırmadan. üzeri kırmızı kalemlerle çizilen tümceleri atlamadan. utanmadan. ruhumdan ayırmadan. tek seferde.

elimi sımsıkı tuttuğu anları seviyorum bir de. susuyoruz. elimi tutuşundan anlıyorum, zaten bazı anlara kelimeler fazla gelir bilirim. hele ki gözlerindeki saklı yeşillerle karşılaşacak kadar yakınlaştığımız o kısa anlar...

aslında çok kısa çoğu şey.
istemeden uzattıklarım dışında.

Gibi gibi

Daha çok şey var.
miniminnacık karıncalardan biri gibiyim bugünlerde, evden işe,işten eve.
aklımda ekonominin, aynalarda ise ruhumunun buhranı var.
Büyük buhran.

Canım Çekti!

Çok canım çekiyor, şimdi burada olsa da dilim tutuluverse,yine.
Ya da ne bileyim çoklu zaman yansımaları yaşasam, bir burada bir orada bir şurada.
Gezinsem, kafayı yormadan, güzel güzel.
Sonra akşam olsa, durduk yere kırılıvermiş ayna parçacıkları gibi serpiştirilmiş yıldızlara bakakalsam köşesi kırık balkonumda ve o gelse aniden, meşkle vursa.
Bilmem söküp götürür mü kalbimi.
Bırakıp gider mi beni..

.

kulağımda çınlamaya devam eden dünyanın seslerine kendi dünyamın seslerini ekliyorum.. kafamı bulandıran onca şeye rağmen hala ayakta, hala tek başımayım. çok şey yaptım, yasak olan , adi olan, dolambaçlı olan ve yaptıklarım yapacaklarımın sebebi olmaya devam ediyor. bu döngü hiç sona ermiyor. çocuk ruhum dudaklarını bükerek bir köşeden beni izliyor. yorulduğumu hissediyorum. bu gri sabahların yağmur taneleri arasından akıp gidiyorum. bilinmez bir geleceğin sarsılmaz gerçeklerinin kucağına. hain hayaller doğurup ölüme terk ediyorum. sus duruyor dudaklarımda.
iki yüzlü bir adiyim ben.
nasıl ,nerede başladı?
kırılma noktası ?
bir şeyler yanlış, bir şeyler bozuk, kırık.
.