Bin-Bir Düş_ünce

kafamda binbir düşünce,
bir o yana bir bu yana sallanıyor gemi. çok uzağa baksa da burnu, ıslak her yer ıpıslak. birkaç bomba düşse, birkaç kayalık parçalasa güverteyi ; bitse, her yolculuk gibi bu da bitse..
ana yolun kıyısında incecik bir çizgide başlıyor ve bitiyor hayat ve her gün o çizginin aynı yanından geçiyorum.
ve korkuyorum, son zamanlarda kendimden hiç korkmadığım kadar korkuyorum.
yaptıklarım, düşüncelerim, kendimi yapmaya zorlayacaklarım upuzun bir liste halinde.
"limansız bir kıta"
olacaktım yola çıkarken..
öyleyim.
her gün kendimi bomboş işlerle yuvarlarken
ne kadar yazık ettiğimi düşünüyorum onca duyguya, umuda, çırpınışa..
elimde olmayanların yasını tuttukça, ne kadar kaçayım..
kafamda binbir düşünce
çok kez batıyor gemi, kendiliğinden. yolculuk hiç bitmiyor oysa.
ana yolun kıyısındaki çizginin "bu" yanından yarın yine geçeceğim
öbür gün yine
sonra yine,
yine, yine...
sabrımın taştığı yere
kadar.
.

Neden Neden?

çok şeye kızgın olduğumu ilk kez bu kadar derinden fark ediyorum..
ve ilk kez bu kadar uzaklaşıyorum kendimden
inandığım cümlelerden
çok şeye kırgın olduğumu ilk kez bu kadar sinsice duyumsuyorum..
ve ilk kez bu kadar yakıyorum kendimi
sahip olacağım gelecekleri
çok şeye suskun olduğumu ilk kez bu kadar üzülerek anlıyorum..
ve ilk kez bu kadar kesiyorum dudaklarımı
uzamasın diye aşkları

çok dünya yaratıp bir o kadarını da yıktım
çok kişiyi üzdüm, aslında üzülmedim değil
öte yandan
yitirdim, yitir-il-dim
peki
neden tükenmedi hala dört duvar arasındaki yargılamalar
neden kırılmadı hala yürek zinciri
duvarlarım , onları unuttuğum yıllar boyunca daha da güçlenmişler meğer...
neden hala boyaları akıyor gerçeklerimin?
şimdi söyle bana,
neden aşk-lar sandığımdan da uzak bana?

Aşk-ı-m

Karanlık bir tünelden başka bir şey değildi geride kalan.
Tam kurtuldum derken, daha uzun ve daha korkutucu olanına yakalandım.
Bir kez daha takıldı kalbim, düşünmeye uzandım..
Durduğum yerde fazla söze gerek kalmadı, pervasızca yandım.
Yandık,

aşkım,
bu gece
aşklaşalım.