Devinimlerde..

günler hep aynı devinimlerle geçiyor..
yapabildiğimiz tek şeyin güvenli mekanlarımızın bizi dış dünyadan ayırabildiğini düşündüğümüz kırılgan cam parçaları arkasından seyredalmak dünyayı..
bakakalmak, akıp giden zamana, bir parmak izi bile bırakamamanın verdiği incecik sızıyla bedenini nefessiz uykulara bırakmak..
unutmaya zorlanmak..
oysa günler hep aynı devinimlerle geçiyor...
hep aynı güneş batıyor, hep aynı güneş doğuyor.. şehir, kalabalıkların arasındayken de kendini benim kadar yalnız hissediyor mudur? ya da çaresiz.. sömürüldüğünü duyumsuyor mudur? günden güne, daha olgunlaştığını bile anlamadan, yok olmak düşüncelerine kaptırıyor mudur kendini?
kıskanıyor mudur? onu, bunu, şunu..
düşlüyor mudur? şunu, bunu, onu..
ya da kalkıp tek başına , alkole batırıyor mudur tutuklanamaz düşüncelerini?
yalnızlık, hep aynı
hep aynı, boş sinema salonları,
aynalar, hep aynı şeyi yansıtıyorlar,
hep aynı, eski şehrin teker teker yürüdüğüm sokakları,
kıskançlık,karamsarlık..
çok şey aynı..
cüzdanımdaki kimlik, para, kartlar..
kartvizitim dolu, içim boş, çok gün yankılı..
kendimle konuşmalarım yankı dolu... artık cevap veremiyorum.
kendime bile..
dedim ya, günler hep aynı devinimlerle geçiyor.
hep pazartesi oluyor mesela, dudaklarımda aynı küfürler... zor geçiyor ama geçiyor sonunda günler..
gülümsemem için ne çok şeye sahip olmam lazımmış meğer....... gülümsemiyorum..
sayıyorum, baştan sona değil, sondan başa..
öldüğüm gün, herşeye başladığım gün olacak çünkü, hissediyorum.
henüz gelmedi.. kim? kimler? beklediklerim. hala aramak için çaba gösterdiklerim. hala umut ettiklerim. henüz tanışmadıklarım...

günler hep aynı devinimlerle geçiyor..
hep aynı.

0 yorum: